CULLİNAN – TARİHİN EN GÖRKEMLİ ELMASI
26 Ocak 1905 yılında değerli taşların tarihinde en
önemli olaylardan biri gerçekleşti. Güney
Afrika’nın Premier elmas madeninde elmasların en görkemlisi Cullinan elması bulundu. Bu tarihi elmas 1862 yılında Güney
Afrika’da doğan İrlanda asıllı Thomas Cullinan’ın adını taşıyor. Thomas
Cullinan’ın dedesi James Cullinan başlangıçta Amerika’ya göç etme kararı
vermişti ve 1836 yılında New York’a gidecek gemiye binmek üzere eşi ile
birlikte İrlanda’dan Londraya geldi. James Cullinan’ın göç planları aşırı
hevesli kutlama sonucunda bozuldu ve o sadece gemiyi kaçırmakla kalmayıp tüm
paralarını da kaybetti. Londra’da tamamen parasız kalan James İrlanda’ya dönecek
kadar para bile bulamıyordu ve bu sorunu İngiliz ordusuna katılarak ve
görev için Güney Afrika’ya gitmekle çözdü.
Cullinan soyadını dünyaya duyuran James
Cullinan’ın torunu Thomas, Güney Afrika’nın en başarılı müteahhitlerden
biriydi ancak büyük bir elmas madeni keşfetme fikri Thomas’ta saplantı haline
geldi. Thomas özellikle Johannesburg yakınlarında bulunan Pretoria
çiftliklerinde artan elmas buluşları ile yakından ilgileniyordu. Bir rivayete
göre Thomas kendini şarbon kontrolü yapan büyük baş hayvan denetmeni olarak
tanıtıp çiftlikleri gezerken gizlice elmas araştırması yapıyordu. Güney
Afrika’da çıkan savaş Thomas’ın elmas araştırmalarına son verip Pretoria’daki
çiftlikleri yoksulluk durumuna sürüklemişti. Çiftlik arazilerin sahibi çaresiz
kalınca 1903 yılında Thomas Cullinan’ın kurduğu Premier Syndicate Limited şirketinin teklifleri
kabul etmek ve arazileri satmak zorunda kaldı.
Premier madeni
faaliyete geçtikten hemen sonra De Beers yöneticilerden Sir Alfred Beit maden
yerini görmeye geldi. Madenin boyutu ve yapılan işlerin büyüklüğü Sir Alfred’i o
kadar etkiledi ki bir yazara göre De Beers için böyle büyük rakibinin ortaya
çıkma düşüncesi Sir Alfred'i bayılttı. Ancak başka bir rapora göre bayılmanın sebebi
sadece aşırı sıcak bir gün olmuştu. 26 Ocak 1905 yılında öğlen saatlerinde bir
maden işçisi bölüm şefine doğru koşarak heyecanla madenin duvarında
büyük parlak bir nesne gördüğünü söyledi. Bölüm şefi Wells madene indiğinde
işçinin göstermiş olduğu nesnenin devasa bir elmas olduğunu hemen anladı.
Kendi
gözlerine inanmayan Wells taşı bıçakla yerinden söküp maden ofisine koştu ancak
ofis müdürü meşgul olduğu için kapıda uzun süre bekletildi. Ofis çalışanları Wells’in ofise neden geldiğini merakla sordular, böylece Wells onlara elması
göstermek zorunda kaldı. Bunun üzerine çalışanlardan biri ‘’ Bu bir elmas
değildir ‘’ söyleyerek onu pencereden dışarı fırlattı. Wells sessizce dışarı
çıktı ve elması geri aldı. Bulunan kristal tartıldığında 3.025,75 karat
olduğunu ortaya çıktı.
Keşif haberi getiren telegraf Thomas Cullinan’a teslim
edildiğinde o arkadaşları ile akşam yemeğinde eğleniyordu. Cullinan haberden
hiç etkilenmedi ve arkadaşlara bulunan taşın elmas değil muhtemelen sadece basit bir
kristalin olduğunu söyledi. Kristalin elmas olduğunu kanıtlanınca Cullinan
kendisi için ve yemekte olan on bir tane misafiri için camdan on iki tane kopya
yaptırdı. Yapılan araştırmalara göre bulunan elmas çok daha büyük bir elmasın
sadece kopmuş bir parçasıydı ve orijinal taşın boyutu sadece tahmin edilebilir.
Orijinal taşın diğer parçaları volkanik patlama sırasında birbirinden uzak
yerlere dağılmış olabilir ve bir gün ortaya çıkma olasılığı hala söz konusu
ancak madenin hangi bölümünde bulunabileceği hiç kimse bilemez.
Cullinan elması
keşif haberi tüm dünyada büyük bir etki yarattı ve Premier şirketinin hisseleri
bir gecede inanılmaz değer kazandı. Premier dünyanın en büyük
elmas üreten madenin olacağı görüşü artık serbestçe ifade ediliyordu. O zamana kadar
dünya elmas pazarını ve elmas fiyatlarını sadece De Beers yönetiyordu ancak
artık pazarda iki büyük rakip vardı.
Cullinan elması Johannesburg’daki
Standard Bankasının ofisinde bir süre sergilendi ve Premier şirketi onu
Londra’ya göndermeye karar verdi. Böyle değerli parçanın yolculuğu oldukça
büyük sorunları yaratıyordu ve ilk olarak Cullinan elması Güney Afrika posta
servisinde çalışan bir görevlinin eşine ait şapka kutusuna gizlenerek Cape
Town’a güvenle ulaştırıldı. Deniz yolculuğuna geldiğinde Cullinan elması sıradan
bir posta paketi olarak 1905 yılının şubat ayında Londra’ya gönderildi. Aynı
zamanda güzelce paketlenmiş ve mühürlenmiş sahte bir elmas korumaların
gözetiminde gemi kaptanın odasında kasada tutuluyordu. Her iki taş zamanında güvenli
bir şekilde hedefe ulaştı.
İki yıl boyunca Cullinan elması Londra’da banka kasasında
kaldı çünkü ona fiyat teklif etmeyi kimse cesaret edemiyordu. Premier şirketi
tüm çabalara rağmen elması satamıyordu ve onu İngiltere Kralına sunmak için
Güney Afrika’nın Transvaal hükümetine öneride bulundu. İngiltere Hükümeti
Kralın Cullinan elması kabulü hakkında biraz huzursuz olmuştu ve uzun
tartışmalardan sonra kabine Kralın bu elması reddetmesi durumunda siyasi
anlamda zorluk oluşturacağı kararına vardı. Bu arada Kral Edward sunulan
elması kabul edeceğini önceden defalarca bildirmişti. Cullinan elması 19 Ekim
1907 tarihinde Güney Afrika’nın Transvaal Hükümeti tarafından resmi olarak
İngiltere Kralı Edward’a hediye edildi. Bunun yanında Transvaal hükümeti
Premier Elmas Şirketine Cullinan elması için 150.000 sterlin ödedi.
Hediye
kabul edildikten hemen sonra Cullinan elmasının kesme görevi Amsterdam’da
bulunan I.J Asscher firmasına verildi. Asscher ailesinin üç üyesi Londra’ya
giderek elması teslim aldı. Böyle büyük bir taşın kesme görevi her aşamasında
çeşitli zorlukları getiriyordu. Cullinan elması tek büyük bir taş olarak
kesinlikle fasetlenmezdi ve mutlaka parçalara bölünmesi gerekiyordu. Firmada en
yetenekli kesim ustası olarak tanınan Joseph Asscher özel olarak yapılmış bir
tutucuya elması yerleştirerek 8 Şubatta bölme işlemine başladı. Herkes nefesini
tutup işlemi heyecanla izlerken çelik bıçak çekicin ilk darbesinden kırıldı
ancak elmas hiç zarar görmedi. Gergin bir sessizliğin içinde Asscher bıçağı
değiştirip elmasa daha sert bir darbe indirdi. Elmas 1.977 ve 1.040 karatlık
iki parçaya bölündü. Joseph Asscher’in yeğeni Luis Asscher amcasının elmasın
bölünme sırasında bayıldığını hikayesi tamamen uydurma olduğunu söyledi. Luis’e
göre Joseph Asscher bayılmak yerine çok daha büyük olasılıkla bir şişe şampanya
açardı.
Kesim sürecini merakla takip eden Kral Edward Cullinan’ı iki büyük taş
halinde kesilmesini istedi ve bölünmüş iki parçanın fasetleme ve cilalama
işlemleri 2 Mart’ta başladı. Fasetleme işlemi için özel bir oda hazırlandı ve
tüm bu süreç Asscher şirketinde yaklaşık yirmi yıl çalışan ve olağanüstü
cilalama yeteneği olan Henri Koe gözetiminde yapılıyordu. Bir firma üyesinin
refakati olmadan elmasın bulunduğu odaya girmek veya odadan ayrılmak kesinlikle
yasaktı. Geceleri ise Cullinan elması dört polis tarafından korunuyordu. İki
elmasın fasetleme ve cilalama sürecinde üç tane usta sekiz ay boyunca her gün
ön dört saat çalıştı. Elmasın bölme işlemi sırasında Joseph Asscher
bayılmadıysa da, Henri Koe aşırı stres yüzünden sinir krizi geçirdi ve tedavi
için Güney Afrika’ya gönderildi. 21 Kasımda iki tane büyük Cullinan elması
resmi olarak Windsor sarayında Kral Edward’a sunuldu.
CULLİNAN’IN DOKUZ
TANE EN BÜYÜK ELMASI
Cullinan (1) - 530.20 karat - armut şekli
Cullinan (2) -
317.40 karat - yastık şekli
Cullinan (3) -
94.40 karat - damla şekli
Cullinan (4) -
63.60 karat - yastık şekli
Cullinan (5) -
18.80 karat - kalp şekli
Cullinan (6) -
11.50 karat - markiz şekli
Cullinan (7) - 8.80
karat - markiz şekli
Cullinan (8) - 6.80
karat - uzatılmış yastık şekli
Cullinan (9) - 4.40 karat - damla şekli
Muhteşem Cullinan (1) elması dünyanın
en büyük kesilmiş elmas unvanı aldı. Kral Edward ona ‘’Great Star of Africa’’
(Afrika’nın büyük yıldızı) olarak yeni bir isim verdi ve İngiliz Kraliyet
Asasına monte edilmesini emretti. Cullinan (2) elması İngiliz İmperyal Tacının
ön kısmında yer alıyor ve her iki elmas bugün Londra Tower kulesindeki Kraliyet
Mücevher Müzesinde sergilenmektedir. Kral Edward ayrıca elması bölme sırasında
kullanılan bıçak ve çekici görmek istedi ve onların da aynı zamanda Tower
kulesindeki müzesinde sergilenmesini emretti. Günümüzde bu aletler Amsterdam’da
Asscher firmasının ofisinde sergilenir ve çelik bıçağının kenar kısmındaki
deformasyon çok net fark edilebilir.
Cullinan (1) ve Cullinan (2) kraliyet
mücevherleri olarak kayıtlara geçti. Diğer tüm taşlar ve kesimden kalan
parçalar hizmet ücreti olarak Asscher ailesine kaldı. Kral Edward daha sonra
Cullinan (6) elması Kraliçe Aleksandra için hediye olarak satın aldı. Bu elmas
şu anda Kraliçe II Elizabeth’in sahip olduğu zümrütlü kolyenin ucunda yer
alıyor. Kalan 6 tane büyük ve 96 tane küçük Cullinan elması Transvaal hükümeti
tarafından satın alındı. Transvaal hükümeti altı tane büyük elması Güney Afrika
ziyareti sırasında Galler Prensesi Mary’ye hediye etmeyi planlıyordu, ancak
resmi ziyaret Kral Edward’ın ölüm sebebiyle iptal edildi. Daha sonra elmaslar
Güney Afrika hükümeti ve halkı adına artık Kraliçe Mary’ye hediye olarak
sunuldu.
Cullinan (2), (3) ve (4) elmasları Afrika’nın küçük yıldızları ‘’The Lesser
Stars of Africa’’ olarak bilinir. Cullinan (3) ve Cullinan (4) elmasları Kral
George’un 1911 yılındaki taç giyme töreninde Kraliçe Mary'nin takacağı yeni
taca monte edildi daha sonra kişisel kullanım için çıkarılabilme özelliği ile.
Kraliçe Elizabeth’e bu taşlar büyük annesinden miras kaldı ve Kraliçe onları şu
anda broş olarak kullanıyor. Mart 1958 yılında Kraliçe Elizabeth Hollanda
Devlet ziyaretinde Asscher fabrikasının turu sırasında bu broşu taktı ve iki
tane Cullinan elması neredeyse elli yıl sonra kesildiği yere tekrar geri döndü.
Kraliçe Elizabeth kalp şeklindeki Cullinan (5) elması broş olarak kullanıyor,
Cullinan (7) ve Cullinan (8) başka bir broş olarak tasarlandı, Cullinan (9) ise
yüzük olarak ayarlandı. Tüm bu taşlar Kraliçe ile birlikte sık sık seyahat
ederler. Cullinan’ın 96 tane küçük elmaslarından biri 1932 yılında Londra’da
sergilendi ve ona ‘’Romyn’’ adı verildi. Daha sonra 1966 yılında 2.5 karatlık
markiz ve 1.5 karatlık yuvarlak kesimli iki tane elmas De Beers’in
Johannesburg’da düzenlediği bir sergide sergilendi. De Beers elmas
laboratuvarının bir çalışanı sergi sırasında taşları incelemek için fırsat
buldu ve onları bugüne kadar gördüğü elmasların en saf örneği olarak ifade etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder